Kayıtlar

BIRAK DAĞINIK KALSIN!

Kafasında topu topu üç tel saçı olan adamın biri berbere gider, koltuğa oturur. Saçlarının ucundan kısaltılmasını ister. Berberin ilk makas sesiyle birlikte bir tel saç kopar. Peşinden ikinci makas darbesi gelir, bir saç daha havalanır gider. Müşteri hiddetlenmiş bir şekilde "bırak dağınık kalsın!" der ve gider. On yıllardır milletçe berber koltuğuna oturduk. Gelen bir tel aldı. Giden bir tel götürdü. Acaba diyorum "bırak dağınık kalsın" deme zamanı gelmedi mi? Artık, kelliğimizle barışık yaşamak veya berber koltuğuna değil saç ekim merkezine gitmek zamanı gelmedi mi?

KISA DEĞERLENDİRME-4 (BİR BAKIŞ AÇISI)

Bugün farklı bir bakış açısı ile son dönem siyasi kronolojiyi inceleyeceğiz. Tarih 7 Haziran 2015 , genel seçim sonuçları açıklanır. AKP yüzde 40,87 ile mecliste 258 sandalye kazanır. Ufukta koalisyon görünür. Cumhurbaşkanı ve Başbakan elele süreci uzatırlar. Hükumet kurma yetkisi ikinci partiye verilmeden yeniden seçim kararı alınır-ki bu arada AKP-MHP görüşmesinde Bahçeli koalisyon için şartları konuşmak istediğinde karşı taraf seçim hükumetine destek istediğini belirtir- . Tarihler 1 Kasım 2015 i gösterdiğinde AKP %49.5 oy 317 milletvekili ile tekbaşına iktidarına devam eder. Aradan bir yıl geçmeden 15 Temmuz 2016 da darbe girişimi olur. Milli bir birlik ortamı oluşur. Bu ortamda Bahçeli Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemini destekleyeceğini ifade eder. Ülke Haziran 2017 referandumu ile cumhurbaşkanlığı hükumet sistemine geçer. (Ancak  ankara, istanbul, izmir de hayır oyları daha fazla çıkar.) Aradan bir yıl daha geçmeden yine Bahçeli , bu kez erken seçim ister ve ülke önümüzdeki ay bi

KISA DEĞERLENDİRME-3 (ŞEÇİM ÜZERİNE)

Hepimiz gündelik hayatta farkında olarak veya olmayarak seçimler yaparız. Sabah uyandığımızda hangi kıyafeti giyeceğiz, lokantada hangi yemeği yiyeceğiz vb. Bu seçimler az veya çok hayatımızı etkilerler. Örneğin yediğimiz yemek midemize dokunur öğleden sonraki toplantıya giremeyiz ve işi başkası alabilir. Yaptığımız seçimler aslında çoğunlukla hayatımıza yön verir-ki biz genelde bunun farkında olmayız-. Tabii görece daha önemli gördüğümüz konularda seçim yaparken kendimizce ince eler sık dokuruz. Misal; gideceğimiz üniversite , satın alacağımız araba v.b. Bu noktada dinin de böyle önemli bir konuya kayıtsız kalması beklenemezdi. Nitekim konuyla ilgili yüzyıllar boyunca; kader, cüzi irade, fiil -fail ilişkisi, faili mutlak vb bir çok kavram ortaya koyulmuş ve uzun uzadıya tartışılmıştır. ( konumuzun dağılmaması için uzatmıyorum) “Seçim” kavramı muhtemelen çok değişik şekillerde ele alınabilir. Ben burada iki ana başlığa değinmek istiyorum; 1)yolun (veya metodun) seçimi 2) yönün (ve

KISA DEĞERLENDİRME-2

Bir düşünürün , insan ile hayvan arasındaki farkı anlatırken “insan, tecrübelerini gelecek nesillere aktarabilen tek canlıdır.” Dediğini duymuştum. Tamamen katılmasam da kısmen doğru olduğunu da ifade etmeliyim. İnsanlık tarihindeki tüm bilimsel, sanatsal, ekonomik ve kültürel gelişmeleri kabaca ele alırsak ; bunlar ya kendinden önce gelenden yapıya bir taş koymak veya o yapıdaki bozuklukları görüp yeni yapılar oluşturmak ile günümüze geldiğini götürürüz. Bu da esasen geçmiş deneyimlerin  nesilden nesile aktarılmasının bir sonucudur. Edison’a  1000 başarısız ampül deneyini sorduklarında “ ampül yapmamanın 1000 farklı yolunu buldum” demişti. Asla pes etmeden deneyimleri geliştirerek sonuca ulaşmak. Sosyal olgular da bu çerçevenin içinde değerlendirilebilir kanaatindeyim. Hani bizdeki efsane söz “tarih tekerrürden ibarettir” . Büyük şair Akif ne diyor : Geçmişten adam hisse kaparmış.. Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? "Tarih"i "tekerrür" diye

KISA DEĞERLENDİRME-1

Zamanın birinde yaptığımız durum değerlendirmesinde, günümüzün dünyası ile birinci dünya savaşı öncesi durumun benzerliğine değinmiştik. Gelinen noktada, artık mızrak çuvala sığmayacak kadar büyüdü. Son gelişmeler de artık safların iyice netleşmeye başladığını (aslında daha doğru bir ifadeyle zaten belli olan safların silahlarını çekmeye başladığını) göstermekte. http://www.trthaber.com/haber/dunya/17-ulke-rus-diplomatlari-sinir-disi-etme-karari-aldi-357252.html Bu noktada bir parantez açalım. Einstein'in meşhur sözü olarak ifade edilen bir deyiş "ucuncu dunya savasinda hangi silahlar kullanilacak bilmiyorum, ama dorduncusu tas ve sopa ile yapilacak". İşte burada kritik sorulardan biri şu olabilirmi? "Peki üçüncü dünya savaşı nasıl olacak?" Parantezi kapatalım. Ve yolumuza devam edelim.  Aslında üçüncü dünya savaşının gelişi ikincisinin bitimiyle birlikte başlamıştı. Aynen ikincisinin gelişi birincisinin bitimiyle başladığı gibi. Nedenini kısaca açıklamak